YÖK tarafından çıkartılan 50/d yönetmeliğinin genel bir uyguluma haline getirilmesine karşı İstanbul, İstanbul Teknik, Marmara, Kocaeli, Uludağ, Dokuz Eylül, Ege, Boğaziçi, Ankara, ODTÜ, Hacettepe Üniversiteleri ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü araştırma görevlileri tüm kampuslarda eş zamanlı olarak basın açıklaması gerçekleştirdi. Ege Üniversitesi İletişim Fakültesi önünde bir araya gelen araştırma görevlileri ve asistanlar, çalışma koşullarına ve YÖK'ün yeni uygulamalarına ilişkin basın açıklaması yaptı. Eyleme, Eğitim Sen 3 No'lu Şubesi, SES İzmir Şubesi, TMMOB İzmir İl Koordinasyon Kurulu'nun yanı sıra öğretim görevlileri ve çok sayıda öğrenci de destek verdi. "Asistan kıyımına son, tüm üniversite çalışanlarına iş güvencesi" ve “Piyasa devletine, ücretli köleliğe son” pankartlarının açıldığı eylemde “Sözleşmeli köle olmayacağız”, “Asistan kıyımına son”, “50/d'ye hayır, kadrolu istihdam istiyoruz”, “YÖK dışarı bilim içeri”, “doktoralı işsiz olmayacağız” sloganları atıldı. 300'e yakın katılımın olduğu açıklamaya Ege Üniversitesi'ndeki araştırma görevlilerinin yanısıra Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü'nden gelen araştırma görevlileride katıldı.
Araştırma görevlileri adına basın açıklamasını EÜ Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Sait Saim Parladır okudu. Parladır, 50/d yönetmeliği ile Türkiye'deki üniversite sisteminin en büyük dönüşümlerinden birini yaşadığını ifade etti. YÖK'ün, üniversitelerde çalışma biçimini düzensizleştirerek çalışanların güvencelerini tamamen ortadan kaldırmayı hedeflendiğini belirten Parladır, YÖK'ün buna paralel olarak üniversiteyi bilgi kurumu olmaktan çıkartıp iş kurumu olmaya doğru sürüklediğini de söyledi. Parlardır, asistan ve araştırma görevlilerinin iş güvencesi merkezli başlattıkları mücadelelerinin Türkiye'de çoğaldığını belirterek İstanbul Üniversitesi'ndeki mücadelenin sonuç verdiğini de ifade etti. Üniversitelerde şirketleşme mantığı yaygınlaştıkça, asistan ve araştırma görevlilerinin iş güvencelieri yasalarla teminat altına alınmadıkça, sorunlarının çözülmeyeceğini belirten Parladır, araştırma görevlileri ve asistanların mağduriyetinin kısmi olarak giderilmesi için tüm araştırma görevlilerinin bağlı bulundukları rektörlüklerce 33/a'ya naklen atanması için gerekenin acilen yapılması gerektiğini de sözlerine ekledi. Parladır, “anayasaya aykırı biçimde hazırlanan 31 Temmuz tarihli Yönetmelik ve 26 Kasım tarihli Yürütme Kurulu Kararlarını uygulama çabalarına son verilmeli, üniversite özerkliğine yönelik saldırılar engellenmeli, 50/d uygulamasına son verilerek araştırma görevlisi ve asistanların iş güvenceleri teminat altına alınmalıdır” şeklindeki taleplerini ifade etti.
Parladır'ın ardından Eğitim Sen 3 No'lu Şube Başkanı Ali Kılıç söz alarak, 50/d yönetmeliğinin 12 Eylül Darbesinin ürünü olan YÖK'ün ve darbe zihniyetinin bilime bir saldırısı olarak nitelendirdi. Kılıç'ın konuşmasının ardından 50/d'ye karşı asistan ve araştırma görevlileri 24 Nisan'da Ankara'da YÖK önünde gerçekleştirecekleri eyleme çağrı yaparak alkışlar eşliğinde basın açıklaması sonlandırıldı.
0 yorum:
Yorum Gönder