Asistanlar Taksim Meydanındaydı

Eğitim Sen İstanbul 6 No'lu Üniversiteler Şubesi ve çeşitli üniversitelerden asistanlar, YÖK'ün “Asistan kıyımına” neden olan düzenlemesine karşı 27 Haziran günü eylemdeydiler. Asistanlar, gerçekleştirdikleri eylemle, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ı istifaya çağırdı.

Saat 18.00'de Taksim tramvay durağında toplanmaya başlayan asistanlar, “Asistan kıyımına son”, “Piyasaya teslim olmayacağız”, “Herkese iş güvencesi Hemen şimdi / Eğitim-Sen 6 Nolu Üniversiteler Şubesi” pankartları ve “Yargı kararlarını uygulayın”, “Üniversitelerde kadrolaşmaya hayır” dövizleri taşıdılar. Eylemde ayrıca; İstabul Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, Marmara Üniversitesi ve İTÜ pankartları yer aldı.

Asistanlara polis barikatı
Pankart ve dövizlerini açarak, Galatasaray'a yürüyüşe hazırlanan kitlenin önü polis barikatıyla kesildi. Kitle uzun süre barikatın açılması için sloganlar atarak bekledi. Kitle, “Asistan'a değil YÖK'e barikat!”, “YÖK kalkacak, polis gidecek, üniversiteler bizimle özgürleşecek!” sloganlarıyla öfkesini haykırdı. Uzun süren pazarlıkların ardından, pankartsız ve dövizsiz yürüme kararı alındı. Ancak kolluk güçleri, pankartsız yürümek isteyen kitlenin önünü bir kez daha kesti. 45 dk.'lık bir bekleyişin ardından asistanlar, Taksim Gezi Parkı'na yürüyüş kararı aldılar.

Tramvay Durağından kortejler oluşturarak sloganlarla Gezi Parkı'na yürüyen asistanlar yürüyüş ve eylem boyunca, “Doktoralı işsiz olmayacağız!”, “Asistan kıyımına son!”, “Asistan düşmanı YÖK'ün başkanı!”, “Biz kalıyoruz, YÖK gitsin!”, “Direne direne kazanacağız!”, “Ferman YÖK'ün üniversiteler bizimdir!”, “Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz!”, “ATV işçisi yalnız değildir!” ve “Asla yalnız yürümeyeceksin!” sloganları attılar.

Gezi Parkı'na gelindiğinde, basın açıklamasını Egemen Cevahir gerçekleştirdi. Cevahir, YÖK Kanunu'nun 50/d maddesi kapsamında istihdam edilen araştırma görevlilerinin, YÖK'ün üniversite rektörlüklerine baskısı nedeniyle iş güvencesi sorunu yaşadığını ifade etti. Türkiye genelinde 6 bin araştırma görevlisinin “burslu öğrenci” statüsünde çalıştırıldığını belirten Cevahir, asistanların doktora tezlerini verdikten sonra işlerini kaybedeceklerini vurguladı.

Cevahir, sorunun çözümü için üniversitelerin akademik ve idari personeli olmak üzere, sendika, meslek odaları, demokratik kitle örgütlerini yanlarında yer almaya ve dayanışmaya çağırdı. Cevahir bu mücadelenin, üniversitelerin özerkliğini savunma, geleceğini koruma ve kurtarma çabasının bir parçası olduğunu vurguladı. YÖK'ün saldırısını kınayan Cevahir, üniversitelere ve geleceklerine sonuna dek sahip çıkacaklarını belirtti ve YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan'ı istifaya çağırdı.

Yapılan açıklama şu sözlerle sona erdi: “Bizler, üniversitenin asli bileşenlerinden asistanlar olarak, 50d kadrosunda iş güvencesi olmadan çalışan bilim emekçilerine, bilim insanı adaylarına iş güvencesi talebimizi bir kez daha buradan yenilerken, iş güvencesi olmadan bilimsle özgürlüğün olmayacağı gerçeğini bir kez daha buradan vurguluyoruz.”

Açıklamanın ardından eylem sona erdi. Eyleme KESK İstanbul Şubeler Platformu, Eğitim-Sen, Öğretim Üyeleri Derneği, TMMOB, TTB ve Eczacılar Odası destek verdi. (sendika.org, kızılbayrak)

0 yorum:

Yorum Gönder