YÖK'ün Dayatmaları Bitmiyor

07.04.2009 soL

İstanbul Üniversitesi'ndeki araştırma görevlilerinin 50/d yerine 33/a maddesine göre atanma kararına YÖK, bu geçişlerin geri alınmaması halinde İstanbul Üniversitesi’ne profesörlük dâhil hiçbir kadro vermeyeceği yanıtını verdi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörlüğü, 23 Mart 2009 tarihinde doktorasını bitirmiş ve 50/d maddesi uyarınca üniversite ile ilişikleri kesilmesi söz konusu olan 13 araştırma görevlisinin 33/a maddesine göre atama kararını şimdilik yaşama geçirmiyor. İÜ Rektörü Prof. Dr. Yunus Söylet, alınan karara ilişkin kendisine tebrik ziyaretinde bulunan Eğitim-Sen ve araştırma görevlileri temsilcilerine, YÖK'ün bu atamaların yapılması halinde İÜ'ye profesörlük dahil hiçbir kadro vermeyeceğini bildirdiğini söyledi.

Bu gelişme karşısında bir açıklama yapan İÜ Araştırma Görevlileri Temsilciler Kurulu, araştırma görevlileri olarak mücadelenin sadece bir kadro talebiyle sınırlı olmadığını, iş güvencesini akademik özgürlüğün teminatı olarak gördüklerini ve bu temelde üniversitelere ve ülkenin geleceğine sahip çıkma sorumluluğunu gösterdiklerini duyurdu.

"YÖK Başkanvekili Prof.Dr. İzzet Özgenç tarafından yapılan son açıklamalar bu konuda ne kadar haklı olduğumuzu göstermektedir" ifadelerinin kullanıldığı bildiride “Prof.Dr. İzzet Özgenç bizlerin savunduğu haklı talepleri YÖK’e karşı bir direniş başlatma çabası olarak değerlendirmiş ve araştırma görevlilerini bu amaçla kullanılan bir 'koçbaşı' olarak nitelendirmiştir. Oysa bizler başından beri hem kendi hakkımıza hem de üniversitemizin ve ülkemizin geleceğine sahip çıkmak için mücadele ediyoruz. Bu temelde birileri tarafından kullanıldığımıza dair yapılan ima ve suçlamaları üniversiteye ve tüm akademisyenlere yönelik bir hakaret olarak değerlendiriyor ve kesinlikle reddediyoruz” ifadelerine yer verildi.

Açıklamada YÖK Başkanvekili’nin suçlamaların aslında birer itiraf niteliğinde olduğu, YÖK Başkanvekilinin “YÖK’e karşı bir direniş”ten bahsederek kendilerinin üniversitelere yönelik bir dayatma içinde olduklarını zımnen kabul ettiği vurgulandı. İÜ'nün 13 araştırma görevlisini 33/a kadrosuna atamasının ardından YÖK’ün takındığı tutumun ise "bu dayatmaların en somut örneklerinden biri olduğu" belirtildi.

Açıklamada ayrıca YÖK’ün, "üniversite özerkliğine, akademik özgürlüğe, yüksek öğrenimin kamu hizmeti niteliğine ve tüm bu ilkelerin yapıtaşı olan iş güvencesine yönelik bir operasyon başlattığı" ve "bu operasyonun tüm üniversite sistemini yıkmaya ve kamu hizmeti anlayışını kaldırıp piyasa işleyişine tabi biçimde yeni baştan düzenlemeye yönelik olduğu" vurgulandı.

0 yorum:

Yorum Gönder