27.03.2009 evrensel
Danıştay, Akademik Kurul kararlarının yargı denetimine tabi olduğuna karar verdi. Karar, araştırma görevlilerinin yürüttüğü mücadele için önem taşıyor.
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Bölümü Araştırma Görevlisi Sırrı Kar’ın, Parazitoloji Ana Bilim Dalı’na atanabilmek için yürüttüğü hukuk mücadelesi sonuç getirdi. Danıştay, Akademik Kurul kararlarının yargı tarafından denetlenebileceği kararını verdi. Karar, asistanların işgüvencesi talepleri için büyük önem taşıyor.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olan Sırrı Kar, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca atanmak istedi. Ancak Kar, tüm koşulları yerine getirmesine ve ana bilim dalında bir tane bile araştırma görevlisi bulunmamasına karşın, başvurusu Akademik Kurul kararıyla reddedildi.
Kar, olayı yargıya taşıdı. Yerel mahkeme, kurul kararlarının yargıya intikal edemeyeceği gerekçesiyle Kar’ın itirazını reddetti. Ancak Danıştay 8.Dairesi, Akademik Kurul kararlarının yargıya intikal edebileceğini belirterek yerel mahkemenin kararını bozdu.
YARGI DENETİMİNE AÇILDI
Bu karar ile birlikte benzer durumda olanların Akademik Kurul kararlarına karşı yargıya gitmelerinin önü açıldı. Üniversiteler için ilk olma niteliği taşıyan karar, doktoralarını bitirdikten sonra 33-a kapsamında kadro alamayan 50-d kapsamındaki araştırma görevlileri için de önemli bir hukuki olanak yaratıyor.
Doktora eğitimini tamamlayana kadar 50-d kapsamında güvenceli olarak çalışan asistanların 33-a kapsamında görevlerine devam etmeleri fakülte yönetimlerinin inisiyatifindeydi. Fakülte yönetiminin kararları yerel mahkemeye taşındığında, mahkemeler konunun idarenin takdirinde olduğunu belirterek, fakültenin kararlarının “hukuki denetime tabi olamayacağı” gerekçesiyle başvuruları reddediyordu.
Danıştay 8. Dairesinin kararıyla 50-d kapsamından, 33-a kapsamına, atanma işlemleri yargı denetimine açılıyor. Böylece, araştırma görevlilerine fakülte yönetimlerinin ilgili kararlarına itiraz hakkı doğuyor.
ASİSTANLAR İÇİN ÖNEMLİ
Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Cenk Yiğiter de, kararın 50-d’li araştırma görevlilerinin iş güvencesi talebiyle yürüttükleri mücadele için önemli olduğunu vurguladı. Fakültelerin kararlarının yargıya açık olmasına karşın, yerel mahkemelerin atamalarla ilgili başvuruları bugüne kadar hep reddettiğine dikkat çeken Yiğiter, Danıştay kararının üniversitelerin kadro atamalarının tek başına idarenin yetkisinde olamayacağını gösterdiğini söyledi.
‘MEVZUAT YENİDEN DÜZENLENMELİ’
Konuyla ilgili bir açıklama yapan, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Bu kararla artık kadroya alınıp alınmama, kişilerin yetkisinden çok, bir kural dahilinde insan haklarına uygun olarak yapılmalıdır. Objektif kriterler esas alınmalı ve hukuka aykırı kararlara imza atılmamalıdır” dedi. Koncuk, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a antidemokratik ortamın düzeltilmesi için mevzuatta mahkeme kararına uygun düzenleme yapma çağrısında bulundu. (ANKARA)
Danıştay, Akademik Kurul kararlarının yargı denetimine tabi olduğuna karar verdi. Karar, araştırma görevlilerinin yürüttüğü mücadele için önem taşıyor.
Ankara Üniversitesi Veterinerlik Bölümü Araştırma Görevlisi Sırrı Kar’ın, Parazitoloji Ana Bilim Dalı’na atanabilmek için yürüttüğü hukuk mücadelesi sonuç getirdi. Danıştay, Akademik Kurul kararlarının yargı tarafından denetlenebileceği kararını verdi. Karar, asistanların işgüvencesi talepleri için büyük önem taşıyor.
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Ana Bilim Dalında araştırma görevlisi olan Sırrı Kar, 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca atanmak istedi. Ancak Kar, tüm koşulları yerine getirmesine ve ana bilim dalında bir tane bile araştırma görevlisi bulunmamasına karşın, başvurusu Akademik Kurul kararıyla reddedildi.
Kar, olayı yargıya taşıdı. Yerel mahkeme, kurul kararlarının yargıya intikal edemeyeceği gerekçesiyle Kar’ın itirazını reddetti. Ancak Danıştay 8.Dairesi, Akademik Kurul kararlarının yargıya intikal edebileceğini belirterek yerel mahkemenin kararını bozdu.
YARGI DENETİMİNE AÇILDI
Bu karar ile birlikte benzer durumda olanların Akademik Kurul kararlarına karşı yargıya gitmelerinin önü açıldı. Üniversiteler için ilk olma niteliği taşıyan karar, doktoralarını bitirdikten sonra 33-a kapsamında kadro alamayan 50-d kapsamındaki araştırma görevlileri için de önemli bir hukuki olanak yaratıyor.
Doktora eğitimini tamamlayana kadar 50-d kapsamında güvenceli olarak çalışan asistanların 33-a kapsamında görevlerine devam etmeleri fakülte yönetimlerinin inisiyatifindeydi. Fakülte yönetiminin kararları yerel mahkemeye taşındığında, mahkemeler konunun idarenin takdirinde olduğunu belirterek, fakültenin kararlarının “hukuki denetime tabi olamayacağı” gerekçesiyle başvuruları reddediyordu.
Danıştay 8. Dairesinin kararıyla 50-d kapsamından, 33-a kapsamına, atanma işlemleri yargı denetimine açılıyor. Böylece, araştırma görevlilerine fakülte yönetimlerinin ilgili kararlarına itiraz hakkı doğuyor.
ASİSTANLAR İÇİN ÖNEMLİ
Hukuk Fakültesi Araştırma Görevlisi Cenk Yiğiter de, kararın 50-d’li araştırma görevlilerinin iş güvencesi talebiyle yürüttükleri mücadele için önemli olduğunu vurguladı. Fakültelerin kararlarının yargıya açık olmasına karşın, yerel mahkemelerin atamalarla ilgili başvuruları bugüne kadar hep reddettiğine dikkat çeken Yiğiter, Danıştay kararının üniversitelerin kadro atamalarının tek başına idarenin yetkisinde olamayacağını gösterdiğini söyledi.
‘MEVZUAT YENİDEN DÜZENLENMELİ’
Konuyla ilgili bir açıklama yapan, Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, “Bu kararla artık kadroya alınıp alınmama, kişilerin yetkisinden çok, bir kural dahilinde insan haklarına uygun olarak yapılmalıdır. Objektif kriterler esas alınmalı ve hukuka aykırı kararlara imza atılmamalıdır” dedi. Koncuk, YÖK Başkanı Yusuf Ziya Özcan’a antidemokratik ortamın düzeltilmesi için mevzuatta mahkeme kararına uygun düzenleme yapma çağrısında bulundu. (ANKARA)
0 yorum:
Yorum Gönder