Tepkiler büyüyor
YÖK’ün çıkardığı yeni atama yönetmeliği ile kendilerinin doktoralı işsiz olacaklarını söyleyen Yıldız Teknik Üniversitesi Araştırma Görevlileri, yönetmeliğin derhal geri çekilmesini talep etti. YÖK’ün çıkardığı yeni atama yönetmeliği ile kendilerinin doktoralı işsiz olacaklarını söyleyen Yıldız Teknik Üniversitesi Araştırma Görevlileri, yönetmeliğin derhal geri çekilmesini talep etti. Yıldız Teknik Üniversitesi Ana Kapısı önünde bir araya gelen Araştırma Görevlileri, ‘Asistan kıyımına son’ pankartı ile ‘50d’ye hayır’ dövizlerini taşıdı. Eğitim Sen, İstanbul Üniversitesi ve Marmara Üniversitesi araştırma görevlilerinin de destek verdiği eylemde, sık sık ‘Diplomalı işsiz olamayacağız’ sloganı atıldı. Açıklamayı yapan Yıldız Teknik Üniversitesi Araştırma Görevlisi Erhan Kurtarır, 31 Temmuz 2008’de hazırlanan yönetmenlikle 26 Kasım 2008 YÖK Yürütme Kurulu Kararı ile akademik özerkliğin yok edildiği ve araştırma görevlilerinin doktoralı işsizlikle cezalandırdığına dikkat çekti. Kurtarır, “Türkiye’nin tüm üniversitelerini akademik özgürlük ve bilimsel özerklik çizgisi doğrultusunda savunma, karar ve azmi içinde bulunan biz akademisyenleri ve üniversitelerimizi YÖK’ün deneme tahtası olmaktan çıkarmak için birlikte hareket etme kararlığımızı tüm üniversite camiasına ilan ederiz” diye konuştu. Açıklamanın ardından araştırma görevlileri, sloganlar ve alkışlar eşliğinde mimarlık fakültesine gitti (İSTANBUL)
50-d karşıtları bu defa Yıldız’daydı
27/02/2009 08:00 soL
İş güvenceleri ellerinden alınmak istenen asistanlar seslerini duyurmak için yaptıkları eylemlere devam ediyorlar.soL (HABER MERKEZİ) Bir süredir çeşitli eylemlerle seslerini duyurmaya çalışan asistanlar dün de Yıldız Teknik Üniversitesi’nde (YTÜ) bir basın açıklaması yaptılar. Asistanlar yaptıkları açıklamada, konunun sadece kendileriyle ilgili değil üniversitelerin geleceğiyle ilgili olduğuna vurgu yaptılar. İstanbul’da bulunan birçok üniversiteden biraraya gelerek YTÜ’de bir basın açıklaması yapan asistanlar, sorunlarına dikkat çekmeye çalışırken, önümüzdeki hafta içerisinde de önemli bir eyleme hazırlanıyorlar. YTÜ’de yapılan açıklamaya onlarca asistanın yanında öğretim üyeleri de destek verirken, YTÜ’de Mimarlık Fakültesi önünde buluşan asistanlar buradan sloganlar ve alkışlar eşliğinde yürüyerek açıklamalarını okul ana giriş kapısında yaptılar. Yapılan açıklamada, “son birkaç ay içerisinde üniversite eğitim sistemini köklü biçimde değiştirecek olan bir dizi kararın, tüm Türkiye üniversitelerinde olduğu gibi, YTÜ’de de araştırma görevlilerinin de istihdam biçimlerinden doğan sorunlarını ve mağduriyetlerini açığa çıkardığı” kaydedilirken, 26 Kasım 2008 tarafından YÖK Yürütme Kurulu tarafından alınan karar hatırlatıldı. Açıklamada şu sözlere yer verildi: “Hayatlarının merkezine akademik çalışmanın yoğun mesaisini yerleştiren, görev tanımlarının belirsizliğinden dolayı üniversite birimlerinde kendilerine verilen her türlü işi yapmaya mecbur bıraktırılan ve üstüne üstlük tüm bunları trajikomik bir maaş karşılığında yapan araştırma görevlileri, esas sorumlulukları olan doktoralarını başarıyla bitirdikten sonra teker teker işsiz bıraktırılmaktadır.” “Üniversitelerin geleceği ipotek altına alınıyor”Yapılan açıklamada, bu acil sorunun sadece araştırma görevlilerinin meselesi olmadığı ve üniversitelerin geleceğini ipotek altına alan bir anlam taşıdığı vurgulanırken, “Bugün işten atılma eşiğinde olan ve yarın işten çıkarılacak araştırma görevlileri, ülkemizin kamu kaynaklarıyla yetiştirilmiş nitelikli işgücüdür. Bizlerin üniversitelerden uzaklaştırılması, hem kamu kaynaklarının israfı, hem de Türkiye bilim dünyasının kısırlaştırılması demek olacaktır” denildi. Araştırma görevlileri için harekete geçirilen planın başarıya ulaşması halinde “yardımcı doçentlerden profesörlere kadar tüm akademik personelin kadrolu statüden sözleşmeli statüye geçirilmesinin önü açılacağının” kaydedildiği açıklamada, “verimli bir akademik üretimin işsizlikle terbiye etme yoluyla sağlanamayacağına, tam tersine, temel insani ihtiyaçların karşılanmasına, yarına güvenceyle bakmaya imkan tanıyacak bir ortamla mümkün kılınacağına inanıyoruz” sözlerine yer verildi. YTÜ’de yapılan açıklamada, “tüm araştırma görevlilerinin kendilerine daha güvenli bir kadro sağlayan 2547 sayılı kanunun 33. maddesine geçirilmeleri” talep edilirken, bunun hukuken hâlâ mümkün olduğu vurgulandı. Açıklamada, YÖK’ün bu tavrı karşısında üniversiteleri savunma görevinin üniversitenin tüm mensuplarına düştüğü kaydedilirken, açıklama, “hayatlarımızı ve üniversitelerimizi YÖK’ün deneme tahtası olmaktan korumak için birlikte hareket etme kararlılığımızı tüm üniversite camiasına ilan ederiz” sözleriyle son buldu.
5 Mart’ta Beyazıt’aYapılan açıklamanın ardından, “Doktoralı işsiz olmayacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz” sloganlarıyla tekrar Mimarlık Fakültesi önüne yürüyüşe geçen asistanlar, eylemin sonunda 5 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt yerleşkesinde yapacakları üniversiteyi terk etmeme eylemine çağrı yaptılar. Eylem sonrasında Mimarlık Fakültesi’nde bir odada bir araya gelen asistanlar, yapılan eylemi değerlendirirken önümüzdeki günlerde mücadelenin seyri üzerine düşüncelerini paylaştılar.
5 Mart’ta Beyazıt’aYapılan açıklamanın ardından, “Doktoralı işsiz olmayacağız”, “Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz” sloganlarıyla tekrar Mimarlık Fakültesi önüne yürüyüşe geçen asistanlar, eylemin sonunda 5 Mart’ta İstanbul Üniversitesi’nin Beyazıt yerleşkesinde yapacakları üniversiteyi terk etmeme eylemine çağrı yaptılar. Eylem sonrasında Mimarlık Fakültesi’nde bir odada bir araya gelen asistanlar, yapılan eylemi değerlendirirken önümüzdeki günlerde mücadelenin seyri üzerine düşüncelerini paylaştılar.
0 yorum:
Yorum Gönder