Marmara Üniversitesi Asistanları İşgüvencesi İstedi

22 Haziran Pazartesi günü saat 12:30’da Marmara Üniversitesi Göztepe Kampüsü kapısında buluşan Araştırma Görevlileri hocalarından iş güvencesi konusunda destek için topladıkları 200’e yakın imzayı rektörlüğe bıraktı...

Saat 12:30’da “YÖK gitsin, biz kalıyoruz” ve “Asistan kıyımına son” sloganlarıyla ana kapıda başlayan basın açıklamasında 50d’li asistanların doktoraları bitince kapı dışarı edilmesine son verilmesi, bu asistanların 33a kadrosuna yeniden atanarak iş güvencelerinin sağlanması talep edildi. Marmara Üniversitesi’nden öğretim üyeleri ve öğrenciler de asistanlara destek verdi.

“Biz Üniversitemize Sahip Çıkıyoruz” pankartıyla rektörlük önüne yürümek isteyen araştırma görevlilerini Özel Güvenlik Birimi engellemeye çalıştı. Kimlik kontrolüyle içeri girmeyi reddeden araştırma görevlilerinin kararlılığı ile kapatılan kampüs kapısı açıldı ve asistanlar pankartları, dövizleri ve sloganlarıyla rektörlüğe yürüyüşe geçtiler.

Rektörlük önünde “Tezimizi savunduk, kapı önüne konulduk” ve “Diplomalı işsiz olmayacağız” sloganlarıyla 50d kadrosundaki asistanların doktoralarını bitirdikten sonra işten atılmasını vurgulayan asistanlar hocalarından topladıkları 200’e yakın imzayı rektörlüğe teslim ettiler.

Geçtiğimiz aylarda İstanbul Üniversitesi’nde başlayan 50d’li asistanların eylemlerini yurt çapında destek eylemleri ve diğer üniversitelerdeki asistanların 33a kadrosuna geçirilme noktasındaki talepleri izledi. Marmara Üniversitesi’ndeki 50d’li asistanların da bir bölümü eğer gerekli yeniden atama yapılmazsa kısa süre sonra işsiz kalacaklar.

50d’li asistanların iş güvencesi problemi, Yüksek Öğretim Kurulu’nun, Rektörlerin yetkilerini kullanarak “50d”li araştırma görevlilerinin kısmi iş güvencesi sağlayan “33a” kadrosuna yeniden atanmalarını, 26 Kasım’da aldığı Yürütme Kurulu kararı ile engellemeye çalışmasından kaynaklanıyor. Eğitim-Sen'in Danıştay'a başvurusu sonucu, Danıştay’da YÜRÜTMEYİ DURDURMA kararı verilmesine ve 50d’lilerin 33a kadrosuna geçirilmesi önünde bir engel kalmamasına rağmen, YÖK Başkanlığı’nın Üniversite Rektörlüklerine bu yetkilerini kullandıkları takdirde tüm akademik kadroları donduracağını bildirmesi süreci sıkıntıya sokmuştu. (sendika.org)

0 yorum:

Yorum Gönder