17 Nisan Ortak Basın Açıklaması Metni

12 Eylül askeri rejiminin artığı YÖK, üniversiteyi piyasa süreçlerine dâhil ederek yeniden yapılandırmaya ve bu doğrultuda üniversite emekçilerinin iş güvencelerini yok eden düzenlemeleri hayata geçirmeye çalışmaktadır. Son olarak 31 Temmuz tarihli Yönetmelik ve 26 Kasım tarihli YÖK Yürütme Kararı ile araştırma görevlilerinin iş güvencelerine yönelik kapsamlı bir saldırı başlatmıştır. Asistan kıyımı anlamına gelen bu saldırıya karşı araştırma görevlilerinin, iş güvencesi ve akademik özgürlük talebiyle başlattığı eylemlerin kamuoyunda yankı bulması, YÖK’ün rahatını kaçırmıştır. YÖK başkan vekili İzzet ÖZGENÇ bu mücadeleyi yürüten araştırma görevlilerini birer “koçbaşı” olarak nitelendirerek, araştırma görevlilerinin haklı taleplerine YÖK’ün bakış açısını ortaya koymuştur. İstanbul Üniversitesi araştırma görevlilerinin örgütlü mücadeleleri sonucunda, 50/d maddesi kapsamında çalışan araştırma görevlilerinin doktora bitiminde 33/a maddesine geçirilmesi uygulamasına devam edilmesini üniversite yönetimine kabul ettirmeleri üzerine, YÖK kadro vermemek gibi tehdit ve şantaja başvurarak üniversiteler üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadır.

YÖK, bununla da yetinmemektedir. Araştırma görevlilerine daha güvenceli bir istihdam olanağı sağlayan 33/a maddesini kaldırarak güvencesiz istihdamı kural haline getirmeye çalışmakta, doktorasını bitirmiş araştırma görevlilerine başka bir üniversitede kendilerine kadro bulmaları için 2 yıllık ek süre vererek “akademisyen pazarı” yaratmaya çalışmaktadır. Öyle görülüyor ki, bu süreç sadece araştırma görevlileri ile sınırlı kalmayacak, güvencesiz ve esnek istihdam tüm üniversite emekçilerini içine alacak şekilde genişletilecektir. Araştırma görevlilerinin iş güvencesinin yok edilmesi bu saldırının ilk aşamasıdır. Üniversitedeki çalışma yaşamını alt üst eden bu uygulamalar, diğer taraftan gözle görülür hale gelen bir siyasi kadrolaşma faaliyetiyle kol kola yürütülmekte; üniversite özerkliğini tamamen kâğıt üzerinde bırakmaktadır.

Taleplerimiz gayet açıktır
Öncelikle, 31 Temmuz tarihli Yönetmelik ve 26 Kasım tarihli YÖK Yürütme Kurulu kararı kaldırılmalı; üniversite özerkliğini hiçe sayarak söz konusu düzenlemeleri uygula(t)ma çabalarına son verilmelidir.

50/d maddesi yürürlükten kaldırılarak araştırma görevlileri 33/a maddesine göre istihdam edilmeli; araştırma görevlilerine ve diğer tüm üniversite emekçilerine koşulsuz iş güvencesi sağlanmalıdır.

Bizler, YÖK’e karşı özgür bilimi, demokratik üniversiteyi ve iş güvencesini savunmak, haklı taleplerimizi yüksek perdeden bir kez daha dillendirmek ve uyarmak için 24 Nisan 2009 Cuma günü Eğitim ve Bilim Emekçileri Sendikası (Eğitim-Sen) öncülüğünde YÖK önünde kitlesel bir eylem gerçekleştireceğiz. Tüm üniversite bileşenlerini ve üniversite özerkliğine sahip çıkan tüm toplumsal kesimleri 24 Nisan’da YÖK’ün önünde olmaya çağırıyoruz.

Saygılarımızla…

DOKTORALI İŞSİZ OLMAYACAĞIZ!
ASİSTAN KIYIMINA SON!
BİZ KALIYORUZ, YÖK GİTSİN!

İstanbul Üniversitesi Araştırma Görevlileri
İstanbul Teknik Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Yıldız Teknik Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Ankara Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Hacettepe Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Marmara Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Kocaeli Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Uludağ Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Dokuz Eylül Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Ege Üniversitesi Araştırma Görevlileri
İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü Araştırma Görevlileri
Orta Doğu Teknik Üniversitesi Araştırma Görevlileri
Boğaziçi Üniversitesi Araştırma Görevlileri

0 yorum:

Yorum Gönder